Görme Engelli Hukukçuların Hakimlik Mesleğine Alınmamalarına Dair Karşılaştırmalı Hukuk Çerçevesinde Bir Bakış Denemesi Hikmet KARADAĞ GÖRME ENGELLİ EVRENSEL HUKUKÇULAR DERNEĞİ
Herhangi bir suç işlemez ise dosya düşmekte ve sanık herhangi bir yaptırıma maruz kalmamaktadır. Bu hükmün uygulanması hakimin sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varması sonucunda mümkün olabilir. Birleşme veya devralmanın Kanunun bir ya da birden fazla teşebbüsün hâkim durum yaratmaya veya hâkim durumlarını daha da güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılmasını yasaklayan 7. Maddesini ihlal etmediğine karar vermesi durumunda birleşme veya devralmaya izin verir, ancak ilgililere bildirimde bulunmadıkları için para cezası uygular. Bu hükmün sınır ötesi (extraterritorial) uygulanabilirliği uyarınca, bir yabancının, i. Türk kanunlarına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisinin, iv. Türk vatandaşının tarafı olduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemi ilgilendiren bir konuda yabancı bir kamu görevlisine rüşvet vermesi halinde, bu fiilTürkiye dışında gerçekleşmiş dahi olsa, Türkiye’de resen soruşturma ve konuşturmaya konu olabilir. Dorfman,(2016) makalesinde; görme engelli yargıçların ABD ve İngiltere’nin hukuk sistemlerine başarılı entegrasyonuna dair çarpıcı örnekler sunmaktadır. Dorfman, Görme engelli yargıçların Amerikan ve İngiliz sistemlerine entegrasyonunun 300 yıllık bir geçmişi olduğunu ve çok sayıda görme engelli yargıç ABD ve İngiltere’deki yüksek mahkemelere başkanlık etmiş olduğunu ifade etmektedir. Elektrik enerjisinin sahibinin rızası olmaksızın kullanılması, “karşılıksız yararlanma” suçunu oluşturur. Üçüncü yargı paketi ile yapılan değişiklik neticesinde, elektriğin kaçak olarak kullanılması hırsızlık suçu kapsamında yer alırken karşılıksız yararlanma suçu kapsamına alınmıştır.
Bunun belirlenmesinde ise, kullanılan maddenin miktarı, esas alınacaktır. Bu kriterin yanı sıra, failin uyuşturucu madde kullandığı sıradaki ekonomik durumu da önemlidir. Şayet, kişinin uyuşturucu madde kullandığı sürede ekonomik durumunda olumsuz hareketlilik var ise, bu kişinin uyuşturucu madde ticareti yapmadığı, uyuşturucu madde kullandığı kabul edilmelidir. Son olarak, kişi uyuşturucu maddeyi satın aldıktan sonra herhangi bir faaliyete girişmemişse, failin uyuşturucu madde ticareti yapmadığı uyuşturucu maddeyi kullanmak için satın aldığı kabul edilmelidir. Hırsızlık suçunda, çalınan malın değerinin azlığı nedeniyle verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak hiç ceza da verilmeyebilir. Türk Ceza Kanunu rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişinin cezalandırılacağını öngörmüştür. Çocuğu düşürten kimse bir hekim olabileceği gibi gebeliği sonlandırma yetkisine sahip olmayan bir kimse de olabilir. Çocuğun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi cezanın arttırılmasını gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Ayrıca gebe kadının rızası olsa bile gebelik süresi on haftayı geçmişse, bu halde hem gebe kadın hem de çocuğu düşürten kimse cezalandırılacaktır. Tıbbi bir zorunluluk yoksa gebelik süresi on haftadan fazla olan kadın kürtaj olamaz. On haftaya kadar kişinin rızası ile kürtaj olması halinde suç oluşmayacaktır. Ancak on haftadan sonra eğer tıbbi bir zorunluluk yoksa kadının çocuğunu isteyerek düşürmesi halinde kadın cezalandırılacaktır.
- İkinci dönemi 12 yaşını tamamlamış ama 15 yaşını henüz doldurmamış çocuklar oluşturur.
- Sınai Mülkiyet Kanunu ile sahte ürünlerin daha hızlı imhasını öngören “hızlı imha prosedürü” düzenlenmiştir.
Casey, Manhattan’da özel bir hukuk firmasında avukat olarak çalışırken kaptığı bir hastalık nedeniyle ellili yaşlarında tamamen görme engelli oldu. 1998’de Ulusal Görme Engelliler Federasyonu kongresinde verdiği bir konferansta, kendisini görme engelliler dünyasına yeni gelen biri olarak tanıttı ve görme engelli insanlara ve genel olarak engelli insanlara karşı toplumsal hayatın her alanına entegre olmaları için tutumlarda bir değişiklik çağrısında bulundu. Bir suçun işlenmesi ile elde edilen eşyanın kullanılması Türk Ceza Kanunu md. 165’de düzenlenen “suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” suçunu oluşturur. Bu suçu işleyen kimse, altı ay ile üç yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılır. Bir kimseye küfredilmesi, Türk Ceza Kanunu md.125’ düzenlenen hakaret suçu kapsamına girer. Gerçekten, kanuni düzenlemede de bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikteki yakıştırmalar veya sövmeler, “hakaret” suçu kapsamına girmektedir. Bu suçun cezası, üç aydan iki yıla hapis cezası veya adli para cezasıdır\. Sanal spor bahisleriyle spor heyecanını her an yaşa. bahsegel yeni adres\. TCK m.61’e göre, hakim sanığa verilecek temel cezayı suçun işleniş biçimi, suçta kullanılan araçlar, meydana gelen zararın ağırlığı gibi hususları göz önünde bulundurarak kanunun gösterdiği alt ve üst sınır arasında belirler. Eğer kanunda gösterilen ağırlaştırıcı ve hafifletici nitelikli haller gerçekleşmişse hakim cezayı önce arttırır sonra azaltır. Son olarak hakim teşebbüs, iştirak zincirleme suç, haksız tahrik , cezada indirim yapılmasını gerektiren haller ve takdiri indirim nedenleri gibi kanunda düzenlenmiş olan bu kurumlardan dolayı, kanunda gösterilen oranlar uygulanarak sonuç ceza verilir.
Borçlar Kanunu’nun genel prensibine göre, birtakım istisnalar hariç olmak üzere, burada herhangi bir tazminat talebine ilişkin ispat yükü tüketici üzerinde olup, tüketici ayıplı mal/hizmetten dolayı uğradığı zararı ispat etmekle mükelleftir. Kozmetikler izin ya da ruhsata tabi değildir, kozmetikler için bildirim sistemi benimsenmiştir. Söz konusu bildirim ilgili Bakanlık Yönetmelik ve Kılavuzları doğrultusunda internet üzerinden yapılır. Kozmetiklerle ilgili bir oto kontrol sistemi söz konusudur, kozmetik üreticisi/ithalatçısı ürünün güvenliğinden ve Bakanlığa yaptığı bildirimlerin doğruluğundan sorumludur. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın da her zaman denetim yetkisi vardır.
TürkPatent’in Markalar Dairesi Başkanlığı’nca resen yapılan inceleme veya üçüncü kişilerce yapılan bir itirazın incelenmesi üzerine verilmiş olan kararlara karşı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) önünde itiraz edilebilir. YİDK kararlarının iptali için münhasır yargı yetkisine sahip olan Ankara Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemeleri’nde (FSHM), karardan itibaren 2 ay içinde dava açılabilir. FSHM kararları ise Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinafa konu edilebilir. Bölge Adliye Mahkemesi kararları ise Yargıtay nezdinde temyize konu edilebilir. Markanın tescili için yapılan başvuru ve/veya markanın tescili aşamalarında ilgili markanın kullanımda olması şartı aranmamaktadır. Maddesi uyarınca, beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan, tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın, açılacak bir iptal davası ile kullanılmama nedeniyle iptali talep edilebilir. Maddesi uyarınca, Rekabet Kurulu’nun süresi içinde birleşme veya devralmaya ilişkin müracaata herhangi bir cevap vermediği ya da herhangi bir işlem yapmadığı hallerde, birleşme veya devralma anlaşmaları bildirim tarihinden otuz (30) gün sonra yürürlüğe girerek hukukî geçerlilik kazanır. Söz konusu otuz (30) günlük süre ve ek bilgi ve belge talepleri nedeniyle birinci paragrafta belirtilen süreler uzayabilmektedir. Rüşvet suçu ile unsurları TCK’nın 2012 yılı değişiklikleriyle güncel halini almış olan 252. Türk Hukuku’na göre “görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceğibir başka kişiye menfaat sağlamak” rüşvet suçunu oluşturmaktadır.